28 Eylül 2016 / İMC TV – Kocaeli Üniversitesi’nden ihraç edilen imzacı akademisyenlerin kurduğu Kocaeli Dayanışma Akademisi şölenle açıldı. Açılış konuşmasında “Kocaeli Dayanışma Akademisi bizler için bir çocuk gülüşü, çocuklarımız, gençlerimiz ölmesinler, gülsünler ve dünyayı aydınlığa doğru geliştirsinler diye attığımız yeni bir adımın başlangıcı” denildi.
Kocaeli Üniversitesi’nden “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalayan ve Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen 19 akademisyen tarafından kurulan “Dayanışma Akademisi” Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği’nde kuruluşunu ilan etti.
Açılış Şöleni’nde salona “Geri döneceğiz, öğrencilerimizi ve bu kenti terk etmiyoruz” pankartı asıldı.
Şölene Eğitim-Sen Şubesi, Sağlık ve Bilim Emekçileri Şubesi, Devrimci İşçi Sendikası Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Halkevleri Kocaeli Şubesi, Türk Tabip Birliği Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu’nun yanı sıra, çok sayıda akademisyen, siyasi parti temsilcisi, emek ve meslek örgütleri, öğrenci ve aileler katıldı.
Üniversiteden ihraç edilen 19 öğretim görevlisinin “Direne direne kazanacağız” sloganları eşliğinde sahneye çıkması ile etkinlik başlarken, açılış konuşmalarını Kocaeli Dayanışma Akademisi üyeleri Gül Köksal ve Adem Yeşilyurt yaptı.
“Neden buradayız?”
Akademi üyesi Adem Yeşilyurt, “Neden buradayız?” sorusu ile başlayarak, bildirgeye imza attıktan sonra yaşadığı deneyimleri aktardı.
Yeşilyurt, “Beklenmedik bir şekilde kamu görevinden ihraç edildik ama kamu hizmeti yapmaktan alıkoyamazlar. Bu kenti terk etmeyeceğiz dedik ve burada bu açılış şölenini gerçekleştirdik” dedi.
Gül Köksal da, Türkiye’de akademinin 80’lerden bu yana aynı olduğunu belirterek, “Biz derse çocuk ölümleri yaşandığında hiçbir şey olmamış gibi geri dönemeyen Hülya’yız, herkes için adalet isteyen Derya’yız, Suruç’ta yaşamını yitiren öğrencisinin fotoğrafını duvarda taşıyan Cengiz’iz, biz geri geleceğiz ve o yüzden odalarımızı boşaltmıyoruz diyen Özlem’iz” diye konuştu.
İlk ders: 1933 Almanya’sında ve 2016 Türkiye’sinde Üniversite
İlk dersi veren Prof. Dr. İzzettin Alder, “1933 Almanya’sında ve 2016 Türkiye’sinde Üniversite” başlığı hakkında konuştu.
Oluşturulan alternatif akademinin bir başlangıç olduğunu ve bu girişimin ise ısrarla ve sabırla sürdürülmesi gerektiğini belirten Alder, “Hepimiz atılmaya mahkum insanlarız. Çünkü düşünen insanlarız” diye belirtti.
Verilen ilk akademik ders ardından konuşan SES Şube Başkanı Mustafa Yıldız, karanlığın aydınlığı yok etmeye çalıştığını söyleyerek, “Koca bir karanlığı bir mum aydınlattığı gibi buradaki de o aydınlığı gerçekleştirecektir diye düşündüğüm için buradayım” dedi.
Doç. Dr. Kayhan: Üniversiteler açık cezaevi
Üniversitedeki akademisyenler ve öğrenciler adına ortak dayanışma konuşmasını ise Doç. Dr. Aslı Kayhan yaparak, üniversitelerin açık cezaevi haline geldiğine dikkat çekti.
Kayhan, “Bizler gerçek bilimle uğraşarak evrensel değerlere sahip olarak kavga ve mücadele ile bu alanların elde tutulduğunu bildiğimiz için ayakta duruyoruz” diye konuştu.
Çerkezoğlu: Barışın akademisyenleri emeğin akademisyenleridir
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, barışın akademisyenlerinin kendileri için aynı zamanda emeğin akademisyenleri olduğunu söyledi.
Fincancı: Bambaşka üniversiteler de yaratacağız
Umutlarının olduğunu ve bu umudu büyüteceklerini aktaran TİHV Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ise, “Bambaşka üniversiteler de yaratacağız. Yunanca’da tek söz demek anlamına gelen üniversitenin de aslında isminin değişmesi lazım” diye ifade etti.
Tükel: Mücadele büyüdü
TTB Merkez konseyi Başkanı Raşit Tükel, yıllardır üniversite mücadelesi verdiklerini belirterek, mücadelenin atılan imza ile değişip büyüdüğünü ve baskılar karşısında akademisyenlerin susmadığını söyledi.
Erden: Biat etmemek en büyük kazanım
Akademisyenlerin yaşanan savaşa karşı barışın sesi olmak için yola çıktıklarını ifade eden SES İstanbul Şube Başkanı Gönül Erden, “Bütün saldırılara rağmen korkmuyoruz dediler. Zorluydu ama biat etmemek, mücadeleyi sürdürmek en büyük kazanımdı bizim için. Sizin belirlediğiniz dört duvar akademi değil dedik, bugün burada bir aradayız. Barış için umut etmekten asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Köse: Biz başka bir yerden yeşeririz
KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse ise, “Bugün salon konuşuyor her anlamda, akademisyeni, öğrencisi ile. Bilmedikleri tek bir şey var, bunu bilmiyorlar. Biz ayrık otuyuz onlar bizi dökerler, başka bir yerden biz yeşeririz” diye konuştu.
Konuşmalar ardından etkinlik, “Geri Döneceğiz” adlı kısa film gösterimi ile devam etti.
Ne oldu?
1 Eylül’de yayınlanan 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) üniversitelerden 2 bin 346 öğretim elemanı ihraç edildi.
Kocaeli Üniversitesi’nden “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzalayan 19 akademisyen de 2 bin 346 kişinin arasındaydı.
İhraç sonrası açıklamalarında Kocaeli’ni terk etmeyeceklerini söyleyen akademisyenler, bu kararlarının somut adımı olarak Kocaeli Dayanışma Akademisi’ni oluşturdu.
Dayanışma Akademisi’nde dersler 5 Ekim’de başlıyor.
Kaynak: İMC TV